Uyarı!

Bu blogda sinema, kitap ve müzik ile ilgili yazılar bulabileceğiniz gibi; deli saçması üretimlerimizle de karşılaşabilirsiniz.

Yazarlar

Lucifer?!

2009/06/29


Tatilimize devam ederken Supernatural 5. sezonda Lucifer'ı canlandıracak isim belli oldu, Mark Pellegrino. Allah iyiliğinizi versin diyorum. Gerçi Ghost Whisperer, Dexter ve Chuck gibi pek çok dizide konuk oyuncu olarak gayet iyi performanslarını izlemiştik, beklentilerin yüksekliğine kurban gitti sanıyorum. Epey tepki çekti çünkü bu seçim. Neyse, bekleyip görelim.

"Şehrin Şifreleri" Başlıyor

2009/06/19


Yeni bir program, Şehrin Şifreleri.


Levent Erden reklamcılık alanındaki en yetkin kişilerden biri. Markanın ismini sloganın içine sıkıştırmak da onun fikriydi (Hayat Maximumda). Pek çok konuda bilgisinin olmasının dışında harika da bir hitap tekniği var. Şimdi de İstanbul'u turlayacak ve cadde cadde bilgiler sunacak, İstanbul hikayeleri anlatacak. Sohbetini Sade Vatandaş programından hatırlayanlar ne kadar eğlenceli bir program olacağını tahmin edebiliyordur az çok. Her Cuma 21.15'de NTV'de.

Mevsimsel Değişimler - Yaz


Tatil moduna girdik, blog yazan arkadaşlarımızın çoğu da aynı şekilde kabuklarına çekilip tatilin tadını çıkarıyorlar muhtemelen. Ortalık biraz sakin, yazılar azaldı anlayacağınız. Futboliklerin gözü transferlerde, basketbolseverler halen final serisinin son maçındaki 3. Dünya ülkesi olaylarını tartışıyor. Facebook'dakiler her zaman olduğu gibi test çözüyor, Öykü-Berk Gürman da NTV'ye çıkmaya devam ediyor. Berk Gürman konuştukça daha da itici oluyor. Yekta Kopan ve Burcu Esmersoy'un yeni programı "Yaz Gecesi"nde gördük onları bu kez, sanırım Yekta Kopan kardeşlerin sıkı bir takipçisi. Aklıma başka bir ihtimal gelmiyor. Neyse, Hande Yener yok en azından.

Haberlerde rastlamıştım, lise mezuniyet törenlerine giderken botoks yaptırmak modaymış, mevsimlerden dolayı insanlar gariplikler yapmayı seviyor galiba. Tamam önümüz yaz, "özgür insan okulum yok hey yo" falan da botoks nedir yahu o genç bedene? Var mıdır zararı bilmiyorum da gidişat kötü.

Peki yaz bundan ibaret mi?

Okula gidenler için yaz mevsimi kurtuluş olmaktan çıkalı epey bir zaman geçti. Lise öğrencileri için ÖSS'ye yaklaşılan ve boş geçirilse umutları azaltan dönemleri ifade ediyor artık Yaz. Üniversite öğrencileri de staj veya yaz okulu ile uğraşır oldular. Çalışan kesimde de izin kullanma meselesi Kaf Dağı'nın ardında artık, gideni ucuzuyla yenileme peşinde patronlar. Yani eski yazlar yok gibi. İlkokul bittiği an yaz mevsiminin çekiciliği de gitti sanki. Karnen nasıl, kilo almışsın-vermişsin muhabbetleri, "senin boyun ne kadar da uzamış?" replikleri sıkıcı gelmiştir hep fakat bunların toplamına eklediğimiz eğlenceydi sanırım Yaz. Babanın yüzüne güneş ışığından dolayı tek gözü kısarak bakıp kağıt helva istemekti aslında tam olarak. Eskiden yani. Sonra ne oldu? Disco oldu, bar oldu evet. Baş başa kalmalar ve sessiz sakin yürüyüşler geride kaldı. Belki de biz geri kafalıyız bilemiyorum. Kızlar da büyüdükçe birbirlerinin kopyası olmayı seçtiler. Giyim kuşamdan karaktere kadar hepsi klonlanmış gibiler. Erkeklerde de durum farklı değil, yaz mevsiminden ne anlaşıldığını az çok tahmin edebiliyorsunuzdur...

Halen büyüyüşümüzü ve çevremizdeki değişimleri en iyi anlayabildiğimiz zaman halinde bu mevsim, yeniden başlıyor...

Uni-Rock Fest 2009 #2

2009/06/14


Kamp alanı ayarlamayı başarmış organizatörler. Kapasite 1500 olsa da bir başlangıç sonuçta, artacaktır gelecek yıllarda. Bu arada indirimli (50 TL) biletlerin satışı 10 Haziran tarihinde bitmişti.

Bilet fiyatları şu linkte. 1 Temmuz'dan sonra fiyatlar artacak bu arada.

Şöyle Oldu Böyle Oldu - 10

2009/06/12


Finalleri bitirdik bugün itibariyle, geneliyle gayet iyi bir dönem geride kaldı. Eve dönüş? Hayır dostum hayır, hemen değil. Üstten ders alıp okulu kısaltmak için yaz okulu muhabbeti var, ne olur ne biter son gün karar vereceğiz. İbre Fenerbahçe'den yana.

Terminator Salvation, yoksa hala izlemediniz mi? Cık cık...

Göksel'in yeni albümü bana tüm laflarımı yedirdi. Cem Köksal'ın Masal albümünden beri aldığım ilk yerli albüm oldu. Cebimden çıkan her kuruşa değdi...

Havalar abartmaya başlamışken bahçe cafeler tekrar türedi. Arkadaşım sarmaşık falan yapıyosunuz çok güzel de ona bakmazsan böcek falan çekiyo o meret, düşüyo insanların orasına burasına. Raid mi alalım cafeye giderken?

Sokak Cafe Eskişehir terası harika, dönem sonu keşfettiğim için devamsızlıktan kalmaktan yırttık. Havelka bir, Taps iki, Sokak üçtür benim için bundan sonra. Hatta Taps'i atalım di mi, bence de...

Okuldaki kız! .... ki dönem bitti. Tekrar karşılaşırsak güzel olacak. Hatta harika olacak. Bir olay var ama dur bakalım... Boşluklar dolmalı cümle başındaki.

Facebook'da "yağmurdan sonra toprak kokusu" hayranı olanlar, psikolog masraflarınızı blog
okuyucuları karşılayacak, iyi olacaksınız...

Kriz var diye stajyer alımları düşmüş, "hehey ben sigortamı başlatıcam" insanlarına duyurulur. Zaten sigorta olaylarını da değiştirdiler. Kolay gelsin size.

Yazacağız bundan sonra, tatil resmi olarak başlıyor! Öykü-Berk ve Hande Yener'i görmeden güzel bir yaz geçirmenizi diliyorum.

Şöyle Oldu Böyle Oldu - 9

2009/06/02


Ara vermiştik finaller dolayısıyla, bir süre daha öyle kalacağız fakat biraz boşluk bulmuşken bir şeyler karalayalım. Bunu da kalıp gözetmeksizin yazdığımız Şöyle Oldu Böyle Oldu serisi dahilinde yapacağız tabii ki.


Haftalar boyunca Paasche, Fisher, Laspeyres diyerek başımızda gezen İstatistik prof.u ve asistanı, bugünkü finalde sormadığınız sorularla çok ahımızı aldınız. Aslında kolaydı ama niye sorulur SEE-DEE geçiş soruları?


Okulumuzda ağır bir hava var şu aralar, malum uçak kazası sebebiyle Türkiye'nin yegane arp sanatçılarından, dünya çapında bir üne sahip değerli sanatçımız ve öğretim üyemiz Fatma Ceren Necipoğlu'ndan halen haber alınamıyor. Biliyoruz ki hayatta...


TNT Türkiye'ye bir çift lafım var, niye bölüyorsunuz filmleri de bize dizi gibi haftada bir bölüm halinde seyrettiriyorsunuz, ne bu şimdi?


Thick as Thieves, ülkemizde Son Oyun ismiyle gösterime giren Banderas-Freeman ortaklığını halen izlemediyseniz haftasonu 2 saatinizi ayırın derim.


Yaz geliyor, geliyor diyorum çünkü halen serin buralar, dolayısıyla arjantin bardakta soda-elma suyu karışımı da geri dönebilir kahvaltı masasına, tek öğün olarak... Cidden başka bir şey yemek veya içmek istemiyorsunuz onu tükettikten sonra ve uzun süre tok tutuyor. Sağlıklıdır (tamamen varsayım). Akşamdan kalmaları da ayağa kaldırır.


Geçtiğimiz günlerde arkadaşım olarak tanımlayabileceğim bir müzik market sahibiyle laflarken, Hande Yener müzik tarzını değiştirdiğinden beri albüm satışlarının ne kadar azaldığından bahsetti, teşekkürler Hande Yener, azalarak bit!


Öykü ve Berk, azalıyorlar ama bitmiyorlar, NTV'ye çıktılar yahu. Şaka mısınız? Zaten "Gece Gündüz" programının hayattaki gayesini çözemedim, umarım mutludurlar.


Reklamlar şaşırdı. Ata Demirer'in şarkı söylediği reklam saçmalıklar konusunda başı çekiyor. Gerçi bunlara da şükür diyor insan, biz "var mı Nazo gibisi?" reklamını izlemiş kişileriz.


Bu arada mail vardı hiperplatonik ile ilgili, o konu çözüldü ne mutlu. Nasıl çözüldüğü konusunda kitap yazsak memlekette en çok satan kitap olur. Entrikadan hoşlanan toplumlarda kanaat önderi oluruz. Bir sabah Seda Sayan'a ertesi sabah da Petek Dinçöz'e çıkarız. Esra Ceyhan'a çıkmak yok, standartları o kadar düşürmemek gerek.


Finalleri yarıladık, bir-iki haftaya devam ederiz yazmaya. Bağlantıyı koparmayalım.