Uyarı!

Bu blogda sinema, kitap ve müzik ile ilgili yazılar bulabileceğiniz gibi; deli saçması üretimlerimizle de karşılaşabilirsiniz.

Yazarlar

Delicatessen

2008/10/20


Belki de jenerasyonumuzun görüp görebileceği en özgün yönetmenlerden Jean Pierre Jeunet var koltukta, yanında Marc Caro; bize kara mizahın tanımı olarak verilebilecek filmlerden birini sunuyorlar, Delicatessen...

Hikaye bir kasap ve onun yaşadığı - aynı zamanda sahibi olduğu- apartmanda gelişiyor. İkinci Dünya Savaşı sürerken, hani insanlar açlıktan birbirini yiyor derler ya, bu durum hakim Fransa'da. Kasap da apartmanında yaşayanlardan birini, diğerlerinin karnını doyurmak için kullanıyor. Ziyadesiyle etini kemiğini paylaştırıyor komşularının... Bir gün kasabın iş ilanı için gelen eski bir sirk çalışanı -Louison- ise düzenin tam odak noktasına çomağı sokuyor bilmeyerek de olsa. Kasabın kendisinden garip kızı kalbini Louison'a kaptırıp, onun da babasının satırından payını almasını engellemeye çalışınca ortaya çok hoş bir hikaye çıkıyor...

****

Detay üzerine gelen detaylardan filmin konusunu takip edememeye başlıyor insan, kesinlikle defalarca izlenmeli bu film. Her karesinde farklı bir emek, jeneriğe ise diyecek tek kelime yok. Kasap rolündeki Jean-Claude Dreyfus döktürüyor. Film boyunca intiharı deneyen fakat amacına ulaşamayan Aurora karakteri ise Robert diyaloğunda gülmekten kırıyor. Troglodytler ayrı bir olay. Aslında film için yazılabilecek çok fazla şey yok çünkü anlatılabilecek olgulardan oluştuğunu söyleyemeyiz. İzlemeyenler çok şey kaçırır diyelim sadece...

0 Yorum: