İlk çekimi 1951 yılını gösteren filmin en büyük artısı yönetmenlik koltuğundaki Scott Derrickson. Bunun dışında -belki de yönetmenlik açısından dahi- eski filmin gerisinde kalmış yeni nesil Dünyanın Durduğu Gün.. Kötü bir film olduğundan bahsedemeyiz fakat senaryodaki kopukluklar bazen "ee, neydi ki bu şimdi?" diyerek sağa sola döndürüyor başınızı. Biraz hikayeden bahsedelim...
Uzaylı istilasına karşı Keanu Reeves'in ahaliyi uyandırma çabalarını izliyoruz yaklaşık 100 dakika boyunca. Filmdeki kasvetli ve karanlık hava bazen Call of Cthulhu okuyormuş hissi uyandırıyor ya da ben mitonun içine şu sıralar biraz fazla girdim. Biraz kopmuşken Jennifer Connely'nin çok güzel bir kadın olduğunu da belirtelim. Film onun için dahi izlenebilir.. Yazımıza dönüp filmin iyi yönlerine şöyle bir bakarsak izleyiciyi sıkmaması ve mesajını güzel bir şekilde vermesi aklımıza gelen ilk detaylar. Wall-e'yi izlemiş olanlar filmden sıkılabilir mesajın benzerliği bakımından, burası da spoiler nitelikli. Film hakkında yazabileceklerim şimdilik bu kadar..
Bir başka nokta da Matrix üçlemesi, Constantine derken Keanu Reeves'in yine dünyayı kurtaran adam rolünü oynaması.
0 Yorum:
Yorum Gönder