Şaşırtıcı olarak bu yıl Yasemin Mori Eskişehir'de bir kez dahi sahne almamıştı. Eskişehir'in en iyi ses düzenine sahip mekanı 222 Park'ın aktivite takvimlerinde de ismini göremeyince artık ümidi kesmiştik lakin cumartesi günü gelen bir haberle dört gün sonra (28 Nisan'a tekabül ediyor) kendisinin Eskişehir Hayal'de sahne alacağını öğrendik. Hemen biletlere saldırıldı haliyle. İki vize yapan bölümlerde sınav haftası olacağından ilgi az olabilir diyorduk ama işi şansa bırakmadan çıktığı saatlerde aldık biletlerimizi ve konser saatini beklemeye başladık...
28 Nisan günü saat 21:00 gibi Mori sürecini başlattık. Mekana uğrayan arkadaşlarımız kapı açılış saatinin 22:15-22:30 civarında olacağını haber almış, biz de neyse diyip mekana girdik. Latin Bar'ın karşısındaki yuvarlak masaya kurulduğumuzda saat 22:15 falandı sanıyorum. Eskişehir'in havasını bilenler bu saatlerde nasıl felaket bir soğuğun vurduğunu da tahmin edebilirler. Kot montlar, deri ceketler ve mini etekler dondu tabii ki. Sonradan bir görevliye yaklaşıp tekrar sorduk, 22:30 dediniz halen hareket yok? Bir saat sonra açacağız kapıları demez mi! Bu arada da prova yapan Yasemin Mori'yi izliyoruz camdan, saçlarını yukarıda toplamış gayet rahat bir edayla sürdürdü provasını. Neyse diyerek iyice kalabalıklaşan bir güruha dahil olarak bahçede beklemeye devam ettik. Nereden geldiyse Star Wars'a geldi konu ve ben nefret ederim Star Wars'dan dediğimde sanki teröristmişim gibi bir tepki aldım arkadaşlarımdan, yapacak bir şey yok. Sonra Yüzüklerin Efendisi vs. Star Wars derken bizden biraz geride oturan biri "Abi ben uzmanım bu konuda, şu kitabın ilk baskısını okudum, bunu yedim bitirdim" diyerek girdi konuya... Bizde zaten soğuktan kaynaklanan bir brain lag durumu oluşmuşken üzerine gelen "uzman" yarım saat civarı kafamızı allak bullak etti heyecanlı anlatımı ve sekerek hareket edişiyle. Neyse ki bir saat daha bekleyeceksiniz diyen görevliler insaf edip kapıları açtı da konser mekanına geçebildik, bu arada sinir katsayısı duruma göre ani dalgalanmalar yaşayan bir arkadaşımız da "uzman" liseliyi haydi başka yere diyerekten savdı başımızdan.
Konserin verileceği mekana girdiğimizde saat 23:00 civarıydı sanıyorum. İki saat boyunca adını bilmediğimiz bir DJ, IAMX, Pink Floyd, Damien Rice, R&B şarkılar vs vs. çook karışık playlistinden seçmeler sundu bize. Mori sahneye çıktığında saat 01:00'e geliyordu. Kırmızı Başlıklı Kız'ın başlığını siyah olarak hayal edin, bu haliyle süzüldü sahneye doğru ve şarkısını söylerken başlığını çıkardı. Doğaçlama ya da yeni çıkacak albümden mi olduğuna karar veremediğimiz bir şeyler mırıldandı derken Aslında Bir Konu Var ile başladı konsere, Yeniler ile devam etti ve Kuzgun'a girdiğinde mekan iyiden iyiye uçmuş gibiydi. Kuzgun kesinlikle konserin en iyi performansıydı. Küçük megafonuyla birlikte sahnede bir yerinde durmadı ki fotoğrafını çekebilelim. Aptal dahil her şarkıda performansı yukarıdaydı Yasemin Mori'nin. Sadece bariton saksafon olmadan Bırak Bu Rock'n Roll'u pek tat vermedi, en sevdiğim Yasemin Mori şarkısının konserin en kötü şarkısı olması biraz can sıktı açıkçası. Kötü dediysek de iyilerin kötüsü yani..
Her şeye rağmen rezaletten de öte bir ses siteminde gerçekten çok iyi performans verdi Yasemin Mori. Sahnede yüzünün ortasına yansıttıkları ışıktan da çok rahatsız olduğu belliydi, hatta bunu bir şarkı sonrası dillendirdi "gözlerimi mahvettiniz" diyerek ve biraz olsun engellenmiş oldu ışık. Bir buçuk saat civarı sahnede kaldı, Hayvanlar albümündeki tüm şarkıları söyledi, iki (ya da konser başındaki doğaçlama dediğimiz kısmın çıkacak albümden bir şarkı olabileceği ihtimaline dayanarak üç) şarkı da yeniydi.
Konser bittiğinde bis istemeyen seyirci topluluğu da bildiğimiz salaklık ödülünü hak etti, en büyüğünü hem de. Sahne önüne yığılan ateşli üniversite gençliği dışında mekanın arka bölümlerinde gözüme çarpan orta yaşlı çiftler de vardı, Haşmet Babaoğlu'nun Yasemin Mori yazılarını onaylar nitelikte. Sonuç olarak beklentileri karşıladı mı derseniz, benim için hayır. Ses sistemi bütün konserin önüne geçti diyebilirim. Neyse artık, kısa bir süre sonra daha büyük bir mekanda tekrar göreceğiz kendisini sanıyorum ki. Ayrıca fotoğraf ve video çekebilmek için kendilerini heba eden Aybüke ve Cem'e de çok teşekkürler.
1 Yorum:
Yorum Gönder