Başrollerini Ryan Gosling ve Carey Mulligan'ın oynadığı Drive; bir stunt aktörünün geceleri yaptığı "beş dakikalık" sürüşleri ile başlıyor.
Yeni bir Jason Statham filmi misali, getir-götür işlerinde kullanılan, işinin ehli bir sürücünün aksiyon dolu hayatında bulacağız sanıyoruz kendimizi. Aradan çok geçmiyor ki, ağır tempo ve müzikler tüm bu fikirleri temizliyor insanın aklından ve Drive, güzel bir film noir örneği haline bürünüyor.
Filmin atmosferi zaman ilerledikçe karanlıklaşıyor.
Film, her sahneyi üst noktaya taşıyan müziklerle bezeli. Aslında müziklerin taşıdığı çok fazla film görmeye başladık son zamanlarda. Geneli idare eder şeklinde giden filmleri dahi bir iki basamak yukarıya taşıyor müzikler. Bunun son örneğini Tron-Daft Punk örneği ile yaşamıştık. Drive ise sahnelerin çok iyi desteklediği müziklerle donatılmış. Sanki müzikler için çekilmiş sahneler izliyorsunuz ya da daha doğru tabiriyle, uzun metraj klipler izliyorsunuz.
Dikkat çekici yönlerden bir diğeri; Branson'da Tom Hardy'ye sahnedeki tüm özgürlüğü veren yönetmen Nicolas Winding Refn bu filmde de Ryan Gosling'e aynı rolü veriyor. Kurgulanması güç mimikler ile Gosling, yer aldığı tüm sahnelerde kontrolü ele alıyor, sahnedeki diğer rollere bakasınız dahi gelmiyor. Her sahnenin hakimi, güzeller güzeli Carey Mulligan'a rağmen Ryan Gosling oluyor.
Sonuçta da şu aralar çok sık karşılaşmadığımız bir türden, karanlık filmlerden, Drive ortaya çıkıyor.
Filmin içeriğine çok fazla girmeden, spoilerdan kaçarak Drive'ı anlatmaya çalıştım. Şu an için imdb puanı 8.1 ve bence tam hakkını alıyor. Bu tarz filmleri çok kötü ve basit bulanlar da fazla sayıda lakin çok fazla örneği yok Drive ve türevlerinin günümüz sinemasında. Fırsat bulursanız bir göz atın derim.
0 Yorum:
Yorum Gönder