Uyarı!

Bu blogda sinema, kitap ve müzik ile ilgili yazılar bulabileceğiniz gibi; deli saçması üretimlerimizle de karşılaşabilirsiniz.

Yazarlar

Shuffle Off, Sam!

2014/02/16

Bazılarınıza garip gelebilecek bir huya sahibim... Yolculuğa çıkacakken müzik çalarıma en sevdiğim şarkıların pek çoğunu atıp evden çıkma gibi bir davranışım yoktur, keza yalnızken müzik dinlerken de. O yolculuğu, o zamanı tek bir şarkıcı/grupla özdeşleştirmeyi severim.

Söz konusu alışkanlığım sayesinde, hitleri dışında pek detayına inilmemiş; nice b-side barındıran albümler ile tanışma fırsatı buldum. Şimdi onlardan bazı örneklendirmeler yapalım. -Sıralama rastgele yapılmıştır.-

Sizin de böyle bir albümünüz varsa yorum kısmımız açıktır!




1. Bush - Razorblade Suitcase

Öyle bir albümdür ki, uzun bir yolculukta kulağınızda kaçıncıya döndüğünü fark etmeden; şarkıları aynı sırayla mırıldanmaya devam edersiniz. Swallowed, Bonedriven, Cold Contagious, Straight no Chaser...







2. Morrissey - You are the Quarry

Zamanın ne kadar hızlı aktığını da hatırlatır daimi olarak...








3. U2 - The Joshua Tree

En az üç jenerasyonun "en" listelerinin ilk sıralarında olduğundan eminim.









4. Karapaks - Akustik 1992-2009

Evladiyelik.







5. RHCP - Californication

Lisede miydiniz, ortaokulda mı? Bunu hatırlamayabilirsiniz fakat Road Trippin çalıp albüm bitince kasedi ne kadar hızlı ters çevirdiğinizi hatırlarsınız sanıyorum ki..






6. Interpol - Turn on the Bright Lights

Bitirme tezi kıvamındaki bir debut albüm. Bu kadar yüksek başlayınca ne yapsalar burun kıvırıldı sonraları.








7. PJ Harvey - Stories from the City, Stories from the Sea

PJ Harvey'in alter-egosunu gördüğümüz albümdür.






8. Soundgarden - Superunknown

Soundgarden dinleyen kişilerin eski sevgilisi gibidir. Sonra hem Soundgarden'dan hem de Chris Cornell'den solo ne geldiyse kendisiyle karşılaştırıldı.






9. Pearl Jam - Ten

En sıkıntılı zamanları bile unutturan bir albümdür. Özellikle Even Flow'dan sonra öyle bir akar ki, ne düşündüğünüz aklınızdan çıkar gider.





10. Nirvana - In Utero

İlk kasetlerimdendi. Bandı walkmanim tarafından kopartılmıştı zamanında da arkadaşım ölmüş gibi üzülmüştüm. Diğer Nirvana albümlerinin yanında niye üvey evlat muamelesi gördüğünü ise asla çözemedim.





11. The Smiths - Queen is Dead

Albüm kapağı gayet sade olmasına rağmen ilk gördüğünüz günkü kadar aklınızdadır. Şarkılar çalarken kapak elinizde döner durur.






12. The Strokes - Is this it?

Pek çok kişiyi The Strokes ile tanıştıran albümdür. Someday ve New York City Cops için alınan albüm, o yıl içerisinde yapılan en iyi harcamalardan birine dönüşür.






13. Iron Maiden - The Number of the Beast

Bu derece başarılı olacağını muhtemelen grup üyeleri de tahmin etmiyordu. Vokalde Paul Di'Anno yerine Bruce Dickinson gelir ve IM için bir milat olur bu albüm.

3 Yorum:

Adsız dedi ki...

Radiohead-OK Computer

dicle dedi ki...

Kargo-Sevmek Zor

Nicholas Urfe dedi ki...

Mavi Sakal - Kan Kokusu