Uyarı!

Bu blogda sinema, kitap ve müzik ile ilgili yazılar bulabileceğiniz gibi; deli saçması üretimlerimizle de karşılaşabilirsiniz.

Yazarlar

Downloading Nancy

2009/10/28



How late is too late?


Gün gelir, hayat istediklerini vermez sana. Beklemeye alırsın kendini. Ancak, zaman uzadıkça sabrın ve umutların tükenir. İşte o anda 'kayıp insan' olursun. Yitiksindir artık. Hayatın getireceklerini beklemeye kendini mecbur etmiş insan olursun. Ve gün gelir kaybolursun.



Downloading Nancy işte aynen böyle bir film. Film, herkesin içinde gizli olan kayıplık duygusundan oluşan hastalığı çok iyi işliyor. Kayıplık duygusu bir anda gelmez insana. Dereceleri vardır. Öncelikle köşeye çekilme başlar. Daha sonra kendi kendine zarar verme gelir. En son noktayı ise intihar koyar. Peki ama bu duruma nasıl gelinir?



Filmin baş karakteri yitik ev kadını Nancy, kendine ve çevresine gün geçtikçe yabancılaşmaktadır. Çocukluğunu yaşayamamış Nancy'nin çocukça ihtiyaçlarını gereksiz bulan yüksek egolu, kendine düşkün kocası Albert ise Nancy'yi gün geçtikçe dahada çok bir ev eşyası gibi görmektedir. İntihar edemeyen onun yerine bir katil kiralayan Nancy, sessizce bir köşede kendine acı vererek yaşadığı hayattan yine sessizce çeker gider. Geride bıraktığı çok ufak simgeler aradan bir yıl geçince Albert'i Nancy'nin yabancılaşmış haline çevirmektedir.



Boşver diyip geçmemeyi öğreten bu film, etrafımızda yitik olmaya müsait insanların günbegün yok olabileceklerinin farkına varmamız gerektiğini çok açık hatta rahatsız edici, vicdan muhasebesi yaptırıcı şekilde sunmaktadır. Kısa bir söz, ufak bir mimik ya da küçük bir jest bu insanaların sona sürüklenmelerine engel olabilir. Önemli olan bizlere gönderdikleri işaretleri görebilmektir.

0 Yorum: